HAKKIMDA ATÖLYE & EĞİTİMLER MEDİTASYONLAR MEDİTASYON HAKKINDA S.S.S ÖZ ŞEFKAT KİTAPLIK NOT DEFTERİM BASINDAN PEMBE FİLİ DÜŞÜNME İLETİŞİM

Dün akşam, sütlü kahve yapıyorum mutfakta. Buzdolabını açtım, sütü çıkardım, tam koyacağım fincana, zihnime bir düşünce düşüyor “Bak bakalım tarihine geçmiş mi?” Bakıyorum, iki gün kalmış son kullanımına. Küçük bir kaşığa, bir kaç damla döküyor, tadına bakıyorum. Bir gariplik yok. Bildiğim süt tadı. Ama durmuyor zihnim, “Kaynat da bir bak!” diyor, “Bu kadar az sütün bozuk olup olmadığını zaten anlayamazsın,” diyor. Bu sefer küçük bir bardağa dolduruyorum. Daha fazla içiyorum. Tadı hâlâ aynı, tadı gayet normal. “Yine de riske girme, süt zehirlenmesi çok fenadır,” diyor zihnim. Sütü atıyorum çöpe. Kahvemi sütsüz içiyorum.

Bu gibi durumlar sık sık başımıza gelir. Deneyimlerimizle düşüncelerimiz çelişir. Bir çelişki mevcutsa birini seçmemiz gerekir. Sütü atmam, düşüncelerimin yolundan gitmeyi seçtiğimi gösterir mesela. Belki risk almayarak iyi yapmışımdır. Hiçbir zaman bilemeyeceğim. Kahvemi sütsüz içmem beni çok da üzmedi doğrusu, hayat kalitemi düşürmedi. Peki ya ellerimizin temiz olduğunu görmemize, mis kokusunu almamıza rağmen yine de tekrar tekrar, “Yeterince temiz değil!” düşüncesine kapılıp, yıkıyorsak? Ya ellerimizle ütüyü fişinden çekmemize, yerde duran kabloyu gözümüzle görmemize rağmen, “Bir daha kontrol et!” diyen sesi dinleyip, tekrar tekrar kontrol ediyorsak? Ya deneyimlerimizle düşüncelerimiz her çeliştiğinde illa düşüncelerimizi dinliyorsak? Biraz kuşkuyla yaklaşmalı düşüncelere bazen. Bazen biraz daha önem vermeli duyulara. Güvenmeli gördüklerimize, duyduklarımıza, kokusunu, tadını alıp, dokunduklarımıza...